Charlıenın meleklerı

Melekler İş Başında

1900’lü Yıllar Geri Döndü 1900’lü Yıllar Geri Döndü
15 sene evvel modacılara sorsanız 2017 senesinde insanlar ne giyer sizce diye, sanırım çok farklı cevaplar gelirdi. Çağımızda artık birbirine benzeyen ve kategorileştirdiğimiz tarzlar... 1900’lü Yıllar Geri Döndü

15 sene evvel modacılara sorsanız 2017 senesinde insanlar ne giyer sizce diye, sanırım çok farklı cevaplar gelirdi. Çağımızda artık birbirine benzeyen ve kategorileştirdiğimiz tarzlar var. Hipster, vintage, özgün, butik tarzı, cadde kızı gibi artık dilimize yerleşmiş bir jargon var. Peki sizi ne kadar temsil ediyorlar? Asıl soru bu, geçmişten getirdiklerimiz, esinlendiklerimiz, olmak istediklerimiz giyim tarzımızı belirlemiyor mu? Kabul edelim ki giyim mağazaları hep aynı…

Vintage Nedir, Neye Denir?

Kimilerinin gözünde eski püskü diye adlandırılan kıyafetler, çantalar, gözlükler artık ateş pahası. Peki bu ateş pahası olma durumu neden böyledir. Kim bize ikinci el kıyafet kullanın dedi? Benim için ikinci el sadece ikinci el değildir. Kahvenin her zaman sadece bir kahve olmadığı gerçeği gibi… Geçmişte ve şimdiki zamanda neyden beslendiğinizle alakalı, vintage parçalar o yılların ruhunu yansıtır benim gözümde, Bir Audrey Hepburn gözlüğü gibi… 1900’lerde çekilmiş filmleri izleyince kabul edelim ki imreniyoruz peki o ruhu sadece kıyafetlerini giyerek yaşatabilir miyiz? Öncelikle neyi neden yaptığımızı bilmeliyiz mesela sırf herkes giyiyor ya da o mağazadan giyiniyor diye sizde mi yapmak zorundasınız?

Moda Diye Sevmediğini Giyme

Cevapları duyar gibiyim. Ben kendi açımdan her zaman popüler olana mesafemi korumaya çalışmışımdır. Ama artık öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki kozmopolit demek bile yetersiz. Popüler olan ile underground tamamen birbirine karıştı. Kim popüler karşıtı o bile belli değil. Kadıköy’de yürüyüşe çıktığımızda herkesin seksenlerden kalma montlar giydiği, eski deri çantalar taktığı muhakkak postal giydiği bir dönemdeyiz. Unutmadan kemik çerçeveli gözlükleri de ekleyelim. Belli saat markalarının Retro modellerini de keza unutmadan ekleyelim. Tabi kafalar karışır, tabi şimdi bunu okuyan biri sen herkesi tek tipleştirmek mi istiyorsun? Diye soruyor olabilir. Tam aksine ben diyorum ki beslendiğiniz şeyler sadece 2. el satan dükkanlar olmasın o dönemin ruhunu yansıtan beat kuşağını okuyun, Beatles dinleyin, pijamalarıyla sahneye çıkan Kurt Cobain’e bakın. Araştırın ben kimim ve neye göre giyiniyorum, moda tasarımcısı değilim hatta birçok arkaşıma göre berduşum, ama mağazaları sorgulamak durup düşünmek ve tüketmemek adına o giyim tarzının neyi ifade ettiğine de geçmişime olan saygımdan dolayı araştırıyorum.

Peki Ne Yapmalıyız?

Öncelikle tam olarak zevkinizi keşfetmeniz gerekli, neyi niçin yaptığınızı kendinize sorun. Kombinleyin kendi tarzınızı babanızın gömleği ile mi ifade ediyorsunuz, yoksa kendi diktiğiniz bir gömlek ile mi? Eğer beceriniz varsa dikiş dikmeyi öğrenin, eski moda dergilerini günümüzle harmanlayıp kafanızdakini kağıda dökmek için uğraşın. Eğer benim gibi beceriniz yoksa ne dikiş dikebiliyorum, ne de resim çizebiliyorum. İyi bir terzi bulun, pahalı markaları mesken edinmeyin, mevsimine göre giyinmek garip değildir bunu unutmayın. Özgün ve cesur olun. Vintage bir ruhtur ve ona göre gereken saygı gösterilmezse giyen kişiyi biraz değil baya komik gösterebilir. Vücudunuzu tanımayı unutmayın, dar veya düşük bel giyinmek kaderimiz değil, dergilerin, medyanın gücünü üzerinizde kullanmasına izin vermeyin. Ruhunuzu besleyin ve dinleyin. Müzik, sinema ve edebiyat bence modayı anlamlandıran en önemli yapıtaşları, biraz geçmişe gidin. Olduğunuz ve görünmek istediğiniz kişi arasındaki mesafe uçurumsa bunun için çaba sarf edin. En önemlisi bunun için kafa patlatın

AMA NEDEN?

Bütün bunları neden mi yapmalıyız? Kendimizi doğru ifade edebilmek çağımızda çok önemli bir sorun ve kabul edelim ki dünyaca çok kalabalığız, sıyrılmak ben buradayım demenin en iyi yollarından biri giyinmek ve ne giydiğini bilmek ve taşıyabilmektir. Diğerleri de iyi bir insan olmak, uyumadan önce süt içmek değil midir zaten? Keşke hayat iyi bir çocuk olup Şirinler’i göreceğin anı beklemekle geçseydi. Ama yaşam böyle değildir malumunuz, moda sadece moda değil, ama kendi modanızdır önemli olan unutmayın.

Ayşe Editörmatik

Şuana kadar yazılan hiç yorum yok.

İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir